İngilizce dil sınavlarında, özellikle YDS gibi akademik sınavlarda başarılı olmanın en kritik unsurlarından biri, geniş bir kelime dağarcığına sahip olmaktır. YDS kelimeleri, sadece sınavlarda karşılaşacağınız soruları doğru bir şekilde anlamanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda akademik metinleri analiz etmenize ve profesyonel iletişim becerilerinizi geliştirmenize de katkı sağlar. Özellikle dil sınavlarına hazırlananlar için bu kelimeleri öğrenmek, sınavlarda üstün performans sergilemenin anahtarıdır. Ancak bu kelimeleri yalnızca ezberlemek yeterli değildir; her bir kelimenin anlamını derinlemesine kavrayıp, cümle içinde doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmek de bir o kadar önemlidir.
YDS sınavlarında sıkça karşılaşılan kelimeler, sadece dil bilgisi ve kelime soruları için değil, aynı zamanda metin okuma ve anlama soruları için de büyük öneme sahiptir. Özellikle akademik terimlerin ve daha sofistike ifadelerin sıkça yer aldığı bu sınavlarda, doğru kelimeleri bilmek, sorulara daha hızlı ve doğru yanıt verebilmenizi sağlar. YDS kelimeleri aynı zamanda akademik makale yazımı, bilimsel araştırmalar ve uluslararası projelerde de sıklıkla karşımıza çıkar. Dolayısıyla, bu kelimeleri öğrenmek, yalnızca sınav başarısı için değil, aynı zamanda gelecekteki akademik ve profesyonel kariyeriniz için de büyük bir yatırımdır.
Bu rehberde yer alan 100 İngilizce kelime, YDS sınavında başarılı olmak isteyenler için özel olarak seçilmiştir. Her kelimenin Türkçe anlamı ve cümle içinde kullanımı verilmiştir, böylece kelimenin tam anlamını kavrayabilir ve sınavda karşınıza çıktığında doğru bir şekilde kullanabilirsiniz. Ayrıca bu kelimeler, dil becerilerinizi geliştirmenin yanı sıra, genel İngilizce kullanımında da size yardımcı olacaktır. Örneğin, bu kelimeler sayesinde daha karmaşık metinleri anlayabilir, akademik tartışmalara daha etkili bir şekilde katılabilir ve profesyonel yazışmalarınızda daha yetkin bir dil kullanabilirsiniz.
Kelime öğrenmenin en etkili yollarından biri, kelimenin anlamını, kullanımını ve eş anlamlılarını öğrenip, cümle içinde uygulamaktır. Bu sebeple, aşağıda verdiğimiz her bir kelimeyi örnek cümlelerle destekledik. Bu cümleler, kelimenin gerçek dünya kullanımlarını göstermekte ve nasıl doğru bir şekilde kullanılacağını öğretmektedir. Aynı zamanda bu cümleleri ezberlemek, kelimenin sınavda ya da günlük hayatta karşınıza çıktığında daha hızlı bir şekilde anlamanızı ve doğru kullanmanızı sağlayacaktır.
Bu listeyi düzenli olarak çalışmak, her gün birkaç yeni kelime öğrenmek ve bu kelimeleri günlük hayatınızda kullanmaya çalışmak, sınavda başarıya ulaşmanızı sağlayacaktır. YDS kelimeleri sayesinde dil becerilerinizi geliştirmek ve sınavlarda en iyi sonuçları almak mümkün. Aşağıdaki 100 kelime, YDS sınavına hazırlık sürecinizde size rehber olacak ve hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
İşte 100 İngilizce kelime:
- Absorb – Emmek
- Plants absorb sunlight for photosynthesis.
- Accumulate – Biriktirmek
- She managed to accumulate a lot of knowledge over the years.
- Adapt – Uyarlamak
- You need to adapt to the new environment quickly.
- Administer – Yönetmek
- The nurse will administer the medication.
- Alter – Değiştirmek
- He decided to alter the design of the house.
- Anticipate – Beklemek
- We anticipate an increase in sales next quarter.
- Assume – Varsaymak
- I assume he will arrive on time.
- Attain – Elde etmek
- She worked hard to attain her goals.
- Clarify – Açıklığa kavuşturmak
- Can you clarify what you mean by that?
- Collapse – Çökmek
- The building collapsed after the earthquake.
- Compile – Derlemek
- The librarian compiled a list of new books.
- Conceal – Gizlemek
- He tried to conceal the truth from his parents.
- Confirm – Onaylamak
- Can you confirm the date of the meeting?
- Contribute – Katkıda bulunmak
- Everyone should contribute to the discussion.
- Convert – Dönüştürmek
- They plan to convert the old factory into an art gallery.
- Convince – İkna etmek
- He tried to convince his friends to join him.
- Deceive – Aldatmak
- The company was accused of deceiving its customers.
- Declare – Beyan etmek
- He declared his candidacy for mayor.
- Deduce – Sonuç çıkarmak
- From the evidence, the detective deduced that the suspect was lying.
- Defend – Savunmak
- The lawyer will defend her client in court.