İngilizce’de bağlaçlar, cümleleri daha anlamlı hale getirerek düşünceleri birbirine bağlamak için oldukça önemlidir. Özellikle YDS gibi sınavlarda bu bağlaçlar üzerinde durulmaktadır. İşte İngilizce’de sık kullanılan 20 önemli bağlacı açıklayan ve örneklerle zenginleştiren bir anlatıcı ve öğretici yazı:
- However: İki zıt düşünceyi veya durumu birbirine bağlar ve “ancak, ama” anlamında kullanılır.
Örnek: She wanted to attend the meeting; however, she was too busy. - Therefore: Sebep-sonuç ilişkisi kurarken “bu yüzden, bu nedenle” anlamında kullanılır.
Örnek: He studied very hard; therefore, he passed the exam. - Moreover: Cümleye ekstra bilgi eklerken kullanılır; “ayrıca, üstelik” anlamına gelir.
Örnek: The book is very informative; moreover, it’s easy to understand. - Consequently: Bir olayın veya durumun sonucunu belirtmek için kullanılır; “sonuç olarak” anlamına gelir.
Örnek: The company lost a lot of money; consequently, it had to close several branches. - Furthermore: Ek bilgi verirken kullanılır ve “dahası” anlamını taşır.
Örnek: She is a talented writer; furthermore, she’s a great speaker. - On the other hand: Karşıt bir düşünceyi ifade etmek için kullanılır; “öte yandan” anlamına gelir.
Örnek: The new policy benefits small businesses; on the other hand, it might hurt big corporations. - In contrast: İki farklı düşünceyi, durumu veya kişiyi kıyaslamak için kullanılır; “buna karşın” anlamındadır.
Örnek: She is very punctual; in contrast, her brother is often late. - As a result: Bir şeyin sonucu olarak kullanılır; “sonuç olarak” anlamına gelir.
Örnek: The weather was terrible; as a result, the event was postponed. - Nevertheless: Her şeye rağmen anlamına gelir ve bir duruma zıt bir düşünce katmak için kullanılır.
Örnek: It was raining; nevertheless, they continued the game. - For instance: Örnek vermek amacıyla kullanılan bir bağlaçtır; “örneğin” anlamındadır.
Örnek: Many animals are endangered; for instance, the giant panda is at risk of extinction. - In addition: Bir şeye ekstra bilgi eklerken kullanılır; “ek olarak” anlamına gelir.
Örnek: He’s a successful entrepreneur; in addition, he’s a great philanthropist. - As well as: Bir şeyin yanında başka bir şeyden bahsederken “ve, ayrıca” anlamında kullanılır.
Örnek: She can speak Spanish as well as French. - Because: Bir neden belirtirken kullanılan temel bağlaçlardan biridir; “çünkü” anlamına gelir.
Örnek: She didn’t go out because it was raining. - Since: “Çünkü” anlamında kullanıldığı gibi, belirli bir zamandan itibaren olan durumları da açıklar.
Örnek: Since she started exercising, she feels healthier. - Due to: Bir duruma neden olan şeyi ifade eder; “…den dolayı” anlamına gelir.
Örnek: The flight was delayed due to bad weather. - Although: Çelişen iki düşünceyi veya durumu bağlar; “olmasına rağmen” anlamına gelir.
Örnek: Although he studied hard, he didn’t pass the exam. - Despite: Olumsuz bir duruma rağmen bir şeyin gerçekleştiğini belirtir; “…e rağmen” anlamına gelir.
Örnek: Despite the rain, they continued their journey. - While: İki durumu veya olayı aynı anda belirtirken kullanılır; “iken” anlamındadır.
Örnek: She was cooking while he was reading a book. - Instead of: Bir şeyi yapma seçeneği yerine başka bir şey yapmayı ifade eder; “yerine” anlamına gelir.
Örnek: We decided to stay home instead of going out. - In other words: Daha açık veya farklı bir ifade ile anlatmak için kullanılır; “başka bir deyişle” anlamındadır.
Örnek: He’s a linguist; in other words, he studies languages professionally.
Bu bağlaçları kullanarak İngilizce cümleler daha akıcı ve anlamlı hale gelir. YDS sınavlarında bu bağlaçların doğru kullanımı, sınavdaki başarıyı doğrudan etkileyebilir. Özellikle okuma bölümlerinde bu bağlaçları doğru yorumlayabilmek, cümleler arası anlam ilişkisini kurmada oldukça önemlidir.