10 Adet Advanced Seviye İngilizce Kelime

YDSKELİMELER
2 Min Read
İngilizce Kelime Türkçe Anlamı
Anachronism Tarih hatası
Bellicose Kavgacı, savaşçı
Circumspect İhtiyatlı, tedbirli
Disparate Farklı, benzeşmeyen
Equivocate Kaçamak konuşmak
Garrulous Çok konuşan, geveze
Inexorable Amansız, durdurulamaz
Judicious Akıllıca, sağduyulu
Loquacious Çok konuşan
Obfuscation Karışıklık, bulanıklık

Bu kelimelerle örnek cümleler:

  1. Anachronism: The use of a smartphone in a movie set in the 1800s is a clear anachronism.
    • (1800’lerde geçen bir filmde akıllı telefon kullanımı açık bir tarih hatasıdır.)
  2. Bellicose: The leader’s bellicose rhetoric worried neighboring countries.
    • (Liderin kavgacı söylemi komşu ülkeleri endişelendirdi.)
  3. Circumspect: She was circumspect in her decision to invest in the new business.
    • (Yeni işe yatırım yapma konusunda oldukça ihtiyatlı davrandı.)
  4. Disparate: The two cultures were so disparate that finding common ground was difficult.
    • (İki kültür o kadar farklıydı ki ortak bir nokta bulmak zor oldu.)
  5. Equivocate: Politicians often equivocate when asked direct questions.
    • (Siyasetçiler genellikle doğrudan sorular sorulduğunda kaçamak konuşurlar.)
  6. Garrulous: The garrulous man at the party didn’t let anyone else speak.
    • (Partideki geveze adam kimsenin konuşmasına izin vermedi.)
  7. Inexorable: Time’s inexorable march affects everyone.
    • (Zamanın amansız ilerleyişi herkesi etkiler.)
  8. Judicious: It was a judicious decision to save money for future expenses.
    • (Gelecek harcamalar için para biriktirmek akıllıca bir karardı.)
  9. Loquacious: The loquacious professor gave a three-hour lecture without taking a break.
    • (Çok konuşan profesör, ara vermeden üç saat boyunca ders anlattı.)
  10. Obfuscation: The lawyer’s deliberate obfuscation of the facts confused the jury.
    • (Avukatın kasıtlı olarak gerçekleri bulanıklaştırması, jüriyi şaşırttı.)
YDSKELİMELER

Share This Article